29 Mayıs 2009 Cuma

17 MAYIS'DA 19 MAYIS'DA OLMAK


Ankaragücü tribünleri çok ama çok değişmiş.

Eski bir Ankara'li olarak ( tabii sempatim her zaman Sekerspor,Ankara Demirspor ve Petrolofisine idi 70'lerin 2. yarisi ve 80'li yıllar boyunca) 1981-82 sezonunda A.Gucu'nun 2.lig takimi olarak Boluspor'u eleyerek Turkiye Kupasini aldigi ve bu yuzden General Kenan Evren tarafindan 1.lige cıkarildigi yillardan itibaren (o zaman Ankara'nın ligdeki tek takımı idi 1983-1984 sezonu Gencler'in lige cikisina kadar) A.Gucunun maclarıni izlemisimdir.
Adil, Stilike Sadık, Bonhof Nazmi ve Hrubesch Mehmet'li kadrosu kendi capinda bir efsanedir hatta...
17 Mayıs 2009'da saat 20:00'da , Besiktas'a kale arkasi tribunde 'popo' kadar yer ayrilmasi ve bileti olmayani polisin o tarafa yaklastirmaması sonucu ,yapılacak bır sey olmadigindan dolayi, Cincin'li bir angaralı gardasimdan karaborsa bilet alarak A.Gucu tribunlerinde tek basima yerimi aldim ustelik o gun ogleden itibaren Tunalı tarafinda ki Old Mariner'de cok eski bir arkadaşimla yaklasik 9-10 bira ictikten sonra...
Sunu soylemem gerekir ki ben A.Gucu tribunlerinin tiklim tiklim 30-35 bin kisiye mac yaptigini cok gordum 80'lerin ozellikle ilk yarisinda fakat sonrasinda 90'li ve 2000'lerin baslarin da olusan ve yillar boyunca suren olu topragini ilk defa bu derece belirgin sekilde attiklarina da dun gece sahit oldum.Aslinda tribun kulturunun onemine, sanal ortamda atip tutan post 2000 donemi beyaz futbol taraftarlarindan cok daha inanan biri olarak acıkcası hosuma da gitti.
Sinifsal karakteri yine 'o' soguk, karamsar ve kalorifer kokulu 12 Eylul yillarindaki gibi ayni: Ankara'nın varoslari, ezilenleri, kenar mahallelerinin ama harbiden etnisite olarak gercek Ankara'lılarin(fidaydayi ruhunda hissendenlerin) taparcasina tuttuklari ve destekledikleri bir takim, bu anlamda lumpen proleter bir damar da var A.Gucu tribunlerinde. Fakat terminolojilerinde agir basan unsur din soslu bir fasizm dili tabii, sinirlendikleri zaman 'gecekondu'nun tekbir getirmesi hemen ardindan anali avratli kufur etmeleri ise sosyolojik acidan cok ilginc gercekten (bakin bu o yillarda yoktu) İlginc idi ,tabii, sosyal psikoloji profesoru gibi mimiksiz oturup 19 Mayıs Maraton'da mac izlemek yıllar sonra,...
Ozellikle, benim takimim sampiyonluk yolunda dev bir adim atarken... Skorbordun oldugu kale arkasinda ise maci izleyebilen genc-yasli-cocuk kartallar ile gercekten gurur duydum, 3-1 sonrasi 'Gundogdu' soylenirken yasli bir A.Guclu'nun i'ye vurgu yaparak bunlar eskiden de 'koministti' (yine o terminoloji) demesi uzerine kendimi tutamayip kahkaha da attim. (gercekten!)
3-1 sonrasi hatırı sayilir sayida Sivas ve Bursa formalilarin tribunu sinirle terketmeleri yıllardir unuttugum bazi duygulari da hatirlamama yol acti: ne guzel bir 14 yıl yasamisim aktif taraftar olarak 1981-1995 arasinda...ustelik 13 Haziran 1982'de Eskisehir'de Ziya'nın iki golunu canli seyrederek kutsanmisim...
Mac sonrası Gokcek'in alt gecıtlı ust gecitli 'kitsh' Ankarasını (benim Ankara'm artik hatiralarda) arsinlarken Ulus, Yıldırim Beyazit ve Altindag aksanli Ankara'li hemserilerim BJK'a ve Carsi'ya cok kufur edıyordu fakat yine de kizamadım.
Onlarin cogunun bilmedigi, yasamadigi ve dogmadigi bir tarihten gelen ve acıklayamadigim bir duygu onlarla beni bagliyordu belki de...
Kac jenerasyondur kendilerine aktarilan, takimlarinin tarihte ki en buyuk basarisini canli olarak tribunden izlemistim cunku 1981 Mayıs'ında FB'li babam ile beraber...Bonhof Nazmi'nin bana imzali bir fotografi (gogus reklami Erdem Finansman) ise hala albumumde durmaktadir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder